Az Su İçtiğinizin 20 Belirtisi

Vücudumuz, su içmemiz gerektiğinde bize susuzluk hissi veren yerleşik bir mekanizmaya sahiptir. Ne yazık ki günümüzde 3 kişiden 2 si kronik dehidrasyon (vücutta gereğinden daha az su bulunması durumu) ile yaşamaktadır. Eğer az su içiyorsanız vücudunuzun susuz kaldığını gösteren bazı işaretler vardır.

Aşağıda vücudunuzda kronik dehidrasyonun olduğunu göstere 20 işaret verilmiştir. Eğer bu semptomlardan herhangi biri sizde varsa, vücudunuz sizi susuz kaldığına dair uyarıyor olabilir!


1. Kronik Yorgunluk


Kan ve diğer vücut sıvıları temel olarak sudan oluşmaktadır. Susuz kaldığınızda, kanınız kalınlaşır ve kalbiniz oksijen ve besinleri dolaşım sistemi boyunca hareket ettirmek için daha fazla enerji harcar.

Her gün yorgun hissediyorsanız ve bunun bir nedeni yok gibiyse, daha fazla su içmeniz sorununuzu ortadan kaldırabilir.




2. Kolesterol Dengesizliği


Dehidrasyon sonucu vücudunuz hücrelerdeki suyu korumak için kolesterol üretimini arttırır. Bu savunma işleminin bir sonucu olarak, kandaki kolesterol seviyesi artar ve dengesiz hale gelebilir.



3. Yüksek veya Düşük Kan Basıncı


Dehidrasyonun neden olduğu genel kan hacmindeki azalma, sürekli olarak  kan basıncının düşük olmasına neden olabilir. Zamanla, kandaki kolesterol artışı, arteryel birikime ve neticede kan basıncını güvenli olmayan seviyelere çıkaracak plaklara neden olabilir.



4. Zayıf Hafıza ve Konsantrasyon Eksikliği


Kronik dehidratasyonun sonucu kan akışı zayıflar ve beyninizin en yüksek kapasitede çalışabilmesi için gerekli olan oksijeni ve besin maddelerini yeterince taşıyamaz hale gelir. Sonuç olarak, hafızanız ve konsantrasyonunuz ciddi şekilde zayıflayabilir.





5. Sersemlik, Baş Dönmesi veya Vertigo


Sürekli dehidratasyon durumunda, kan akışının ve beyne giden oksijenin yeterli olmamasından dolayı sersemlik ve baş dönmesi sıkıntısı çekebilirsiniz. Dehidrasyonun ciddi boyutlara ulaşması durumunda vertigo ve mide bulantısı sorunları da meydana gelebilir.





6. Sık Baş Ağrısı


Hem oksijen eksikliği hem de kan basıncında ki artış, sık görülen baş ağrılarına davetiye çıkaracaktır. Eğer sık sık başınız ağrıyorsa, beyninizdeki baskıyı hafifletmek için günlük olarak daha fazla su içmeye çalışın.


7. Ruh Halinde Dalgalanmalar veya Sürekli Sinirlilik Durumu


Tıpkı aç kaldığınızda olduğu gibi, susuzluk da, insanları alışılmadık şekilde karamsar hale getirebilir ve daha kolay sinirlenen bir yapıya bürünebilirsiniz. Ayrıca, kronik dehidratasyonun beyninizdeki ve diğer organlarınız üzerindeki olası olumsuz etkileri sonucunda,  hormon dengesini bozabilir ve sürekli depresyon, anksiyete ve diğer duygusal bozukluklar yaşamanıza neden olabilir.






8. Mide Ağrısı veya Ülser


Su, midenizin asidik içerikleri ve mide duvarı arasında bir tampon görevi görür. Sürekli  dehidratasyon durumunda olmak, midenizin iç kısmını büyük ölçüde korumasız bırakır ve mide duvarına sürekli asit maruziyeti olması kolaylıkla ülsere veya  mide ağrılarına yol açabilir.





9. Kabızlık veya Sindirim Sorunları


Yediğiniz besinleri düzgün bir şekilde sindirebilmek için bağırsaklarınız sürekli suya ihtiyaç duyar. Eğer yeteri kadar su tüketmezseniz, sindirim sistemiz yavaşlar ve kabızlık, gaz, şişkinlik sorunları yaşayabilirsiniz. Hatta bu durum yediğiniz gıdaları sindirememenize bile neden olabilir.



10. Sürekli Tatlı veya Tuzlu Gıda Tüketme İsteği


Karaciğeriniz yağ hücrelerini parçalayarak enerjisini kullanmak ve kandaki glikoz seviyesini dengede tutmak için sürekli suya ihtiyaç duyar. Susuz kaldığınızda ve karaciğeriniz bu önemli işlevi yerine getiremediğinde, vücudunuz kolay enerji kaynağı olarak tanıdığı tatlı ve tuzlu yiyeceklere ihtiyaç duyacak ve sürekli tatlı yada tuzlu gıdalar yeme ihtiyacı duyacaksınız.





11. Kilo Verememe


Kronik dehidrasyon, enerjinizi düşürdüğü, sindirim sisteminizi bozduğu ve sık sık sağlıksız besinleri yeme ihtiyacı doğurduğudan kilo vermeyi neredeyse imkansız hale getirir. Dahası, vücudunuz yağ depolarını yeterince su olmadan parçalayamayacağı için, kendinizi egzersiz yapmaya zorlarsanız bile, muhtemelen egzersizinizden istediğiniz sonuçları almayacaksınız.





12. İdrar Yolu Enfeksiyonları


İdrar yolunuzun düzgün çalışması için yeterli su içmek kesinlikle çok önemlidir. Susuz kaldığınızda, böbreklerimiz ve mesanemiz mümkün olan en az su miktarını kullanmaya çalışır. Bunun sonucunda vücudumuz zararlı bakterileri temizlemek için yeterli miktarda üre üretemeyecek ve  bakteriler üretra ve mesanenizin içindeki sıcak ortamda hızla çoğalacaktır.

Böbreklerinizin ve mesanenizin, tek hücreli organizmalar tarafından ele geçirildiğinin en belirgin işareti idrarınızın rengidir. İdrarınız sürekli olarak koyu sarı renkte ise, su tüketiminizi en kısa zamanda artırmanız gerekmektedir!




13. Gut Atakları


Gut, genellikle el ve ayak eklemlerinin etrafında kristalleşen ürik asit birikiminden kaynaklanır ve bu da ciddi ağrılara neden olur. Böbreklerimiz ürik asidi vücudunuzdan atmak için suya ihtiyaç duyar. Dehidratasyon gut ataklarının oluşmasındaki en büyük etkenlerden biridir!



14. Kas Krampları ve Eklem Ağrıları


Su, vücut eklemlerinizin doğal yağlayıcısı ve soğutucusudur. Yeterli miktarda su içmezsek, kaslarınız aşırı ısınır ve bunun sonucunda katılaşır, eklemleriniz sertleşmeye başlar. Vücudunuzu sürekli yeterli su ile besleyerek formda tutabilirsiniz.



15. Kaşıntılı Kuru Cilt, Çatlamış Dudaklar ve Kepek


Cildimiz sürekli dış ortam ile temas halinde olduğu için, vücudunuzun diğer kısmınlarına göre daha hızlı su kaybeder. Bu nedenle, muhtemelen kronik dehidratasyonun ilk ortaya çıkan belirtisi sürekli kuru cilt, çatlamış dudaklar ve kepektir.





16. Egzama


Egzama hem çevresel hem de içsel olarak farklı faktörler tarafından tetiklenebilir. Yalnız egzama vakalarının nedenleri içerisinde kronik dehidrasyon listenin en başında yer almaktadır!




17. Erken Yaşlanma

Eğer yeteri kadar su içmezsek cildimiz elastikiyetini kaybeder. Ayrıca kronik dehidrasyon sonucu kan akışımızın zayıflaması nedeniyle cildiniz, kendini yenilemek için gerekli olan besinleri yeteri kadar alamaz hale gelir. Bunun sonucunda ciltte kırışıklık oluşumu, sarkma, gevşeme, göz çevresinde kaz ayakları ve benzer bir çok yaşlanma belirtisinin oluşumu hızlanır.



18. Solunum Sorunları


Yabancı cisimleri akciğerlerinizden uzak tutmak için burnunuzdan bronşlarınıza kadar tüm solunum yolumuz dokularını nemli ve esnek tutmaya yarayan mukoza ile kaplıdır. Yeterli miktarda su içmezsek, mukus üretimini azalır ve solunum sistemimiz, toz, polen, evcil hayvanların kepekleri gibi alerjenlere veya viral ve bakteriyel istilacıların enfeksiyonlarına karşı savunmasız hale gelir.




19. Kronik Kötü Nefes Kokusu


Dehidratasyonun en yaygın semptomlarından biri ağızda görülür. Daha çok "ağız kuruluğu" olarak bilinen kserostomi, dehidratasyon veya diğer faktörler (ilaçlar, tütün kullanımı veya bazı tıbbi durumlar) nedeniyle tükürük üretimindeki azalmadan kaynaklanır. Tükürük, ağzınızda yaşayan mikroorganizmaların nüfusunu dengeler. Dehidrasyon ve bunun sonucunda meydana gelen tükürük eksikliği maya ve bakterilerin dişlerinizi, diş etlerinizi ve dilinizi kontrolsüz bir şekilde ele geçirmesine ve bunun sonucunda kronik ağız kokusuna neden olur.




20. Kötü Vücut Kokusu


Su, atık maddelerin vücuttan taşınmasını kolaylaştırır. Eğer sürekli olarak az su içerseniz, söz konusu atık maddeler vücuttan uzaklaştırılmak yerine gelecekte uzaklaştırılmak üzere hücrelerde depolanır. Zamanla hücrelerde biriken bu artıklar vücut kimyasını daha kötüsü hale getirir. (Çöple dolu mutfak çöpünü uzun süre beklettiğinizi düşünün) Ayrıca, dehidratasyonun neden olduğu kuru ve hasarlı cilt, kokuya neden olan bakterilerin cildinizde hızla üremesi için mükemmel bir ortam oluşturur.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çil Yavrusu Gibi Dağılmak Deyiminin Hikayesi

Zeki Müren'in Tekerlemesi